Artık biraz daha kırmızı.
Biraz daha yaşamıyorum aranızda.
Gülüşlerim olacak benim.
Nefeslerim dolacak doğaya.
Emsalsiz bir gidişin esiri kalıyorum.Kaldığım noktanın yer çekimiyle alakası yok şu saatlerde. Görünmüyorum.Ağlayamıyorum.Duygularımın üzerinde asidik bir kaç şarkı dolaşıyor. Rimelleri akıyor sensizliğimin.Kırmızı kadının içini görüyorum ayna tutmadan.Gidiyorum hiç bilmediğim bir çizgiye.Gönderiliyorum.
Ağır konuşuyorum. Çıkan her cümlenin ağırlığı bin yıl kadar..
Sırtlıyorum omzuma.Anılar düşüyor gözlerimin önüne.Titreyerek beklediğim o köşe başları. Umudumu hiç kaybetmediğim o sıfır noktaları.Direnerek ve bütün insanlığa inatla, tuttuğun elim geliyor aklıma.Çığlık çığlığa sessizliklerin, notası oluyorum.
Biliyorsun, beni biliyorsun.Ucuzlamış şarapların damlalarından kopup gelen özlemlerin haytası.Tanrı kadar sığ bir yalnızlıkta, ağlama adıma.Yalvarırım.Ağlama…
Bana ait onlar.Bana ait.Gitmen gerekir.Gidip hiç gelmemen.Yok olman gerekir.Beni alıp yanına, simsiyah bir ütopyada özgürce dolaşman gerekir.
Prusya bizim.Biraz da gülmen gerekir.
Aptal ve hoyrat olabilirim.İnandığım konular uğruna muhteşem küfürler edebilirim.En istediğim anda senden çok uzaklara uzaklara gidebilirim.Ama ordayım.Hep ordayım. Uzun,cılız ve kıvırcık.Görebileceğin her noktadayım.Yalnızım.Ama sensiz değilim…
Karıştırma şimdi, fotoğrafları.Sakın kastetme şu saatlerde canıma.Sakın açma.Sakın…
Gitme, ama kalamayacak kadar çok sev beni.Gitme, dokunamayacak kadar hisset beni.
Önemseme, orda olduğumu bil benim..
Bütün kolpa şairlerin mısralarındaki acı,
Bütün şiirlere nüfuz eden aşkları alıp geliyorum..
Her mısrasında kırmızı olan bir kadının.
Özürlerini koyup omzuma öyle geliyorum..
Gitme…