yüreğinin kıyısında boş bir kayığım oysa…
dedi adam
kadın düşündü
yüreğimin kıyısında boş bir …
evet boştu
ve sadece kıyısındaydı
ne kadın doldurabildi kayığı,
ne adam kadını içine aldı.
ne yüzebildi kayık
ne koparabildi urganını.
kıyıda bağlı,
salınıp durdu.
ne bildiler,ne hissettiler.
ve
yüzemeyen kayık yabancılaştı
inkaretti,unuttu.
adam öfkeliydi
kadın tek ve uzak
tahammülsüzdü adam
bağıran yüreğiydi
kelimeleri bıçkın delikanlı,gözükara.
saplandı kadının canına
sevgisine ne olmuştu bilemedi.
kadın gördü ki
çürütmüştü kayığını
o güzelim rengarenk kayığını,
tekbaşınalık,bakımsızlık,anlamsızlık.
artık biraz eksik,biraz ölü.
kadının yüreğine değildi yolculuk.
titrek ellerini daldırdı suya
yüreği yandı,yüreği dondu.
yoktu artık parmakalrı
hissiz buz parçası.
okyanuslara açıl dedi kadın.
birgün…
ve bağırdı,ağladı,sızladı
kayığın çözdü ipini,izledi
dalgalarla gidişini.
bağlandığı yer yaralıydı.yosunluydu,lekesizdi.
kadın durdu öylece,düşündü
öğrenecek miydi
yeniden hep yeniden sevmeyi.
adam gitti önce
kadın gitti önceden de önce.
tuzlu su acıttıkça pişirdi
pişirdikçe acıttı.
şimdi bomboştu kadının denizi.
Bade