Unutuyoruz. Her şeyi. Çok fazla.

En çok da ölümü.

Yaşayacağımız iki gün, üç bile değil.

Hırslar, bencillikler, kavgalar, nefretler için kısa. Kendini bir şeyin fazlasıyla yorman için çok kısa.

Gün denen sonsuz döngü usulca fısıldadı: “YAŞA!”

Şimdi çık en güzel yola.

Sev, gülümse, iyimser ol diye.

Çünkü bu dünyaya ne verirsen onu alırsın.

Değirmenine istediklerini koy.

Sonrası hep sen.

Sadece bir gün.

Tek bir günün var, unutma.