Hiç Görmediği Birini Özler mi İnsan ?
Hiç görmediği birini özler mi insan? Neden olmasın. Hani şu sözleri ile dokunan insanlar var ya. Hani şu aşka inanan. Ama başka şehirlerde farklı.
Hiç görmediği birini özler mi insan? Neden olmasın. Hani şu sözleri ile dokunan insanlar var ya. Hani şu aşka inanan. Ama başka şehirlerde farklı.
Melek bile saçlarını okşamaya kıyamaz Severim de unutamam diye gözlerine bakamaz Ne olur bırakıp gitme Bu can da sensiz yapamaz Rüzgar incitirim diye yüzüne.
Ne zaman ayrılık saati gelse En vazgeçilmez yerinde yaşamın Duysak ayak seslerini akşamın Ve sokaklardan el ayak çekilse Bir ürpertiyle duyarım o zaman Seni.
Erkek kadına dedi ki: – Seni seviyorum, ama nasıl? avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya… Erkek kadına dedi ki:.
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde.
acı çekmek özgürlükse özgürdük ikimiz de o yuvasız çalıkuşu bense kafeste kanarya o dolaşmış daldan dala
Sevgilerin en güzelini vermek için En güzel düşlerimde yaşatmak için Ne varsa sana adadım elimdekileri Sana adadım yüreğimin her zerresini Yanlızca senin sevmeni istedim.
Hiç bir zaman anlatamam seni sevmenin tadını ve doymaz yüreğim ….. Doymaz ellerim bedenim seni sevmeye…. Bunca sene sonra seviyorsam kendimi sen sevdiğin içindir.
Caddeden sokaklara doğru sesler elendi Pencereler kapandı kapılar sürmelendi. Bir kömür dumanıyle tütsülendi akşamlar Gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar… Son yolcunun gömüldü yolda son.
Terinin Terime karışmasıyla geçen O dünya ötesi zamanlarda Bir kaybetme korkusu sarardı içimizi Bedenlerimize bu korkunun ayazı düştüğünde Doğru olanı Aşka yakışanı yaptık biz!.
Uzun bir yolda yürüyorum durmadan, Her yere bakınıyorum kalbimi ararken. Tenha yollara sapıyorum, kayboluyorum Her şeyin bitiş noktasına vardığımda Hayallerimi ve ruhumu sonsuzluğa emanet.
Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her.
Biliyorum Dönüşü yoktur zamanın Vakti yoktur ayrılığın Hüzünlerde saklıdır ondaki zulüm Alnımızdaki kaderdir Boyun eğmektir umutsuzca Tebessümün dudaklarda donması Yıldızların gözyaşlarına kavuşmasıdır Yürekten dökülen.
Psikopat bir geceye bağlanıyorum AŞK İBADETSE KIBLEM SENSİN Kan kokan sokaklarda yürüyorum Har atığım adımda cinayet işliyorum Yar sana olan bütün duygularımın başını kesiyorum.
Gidişin ,tuz basılmış ayrılıklar… Gidişin, sazsız sözsüz eylül düğünleri … Gidişin harmandalı ,gözyaşı… Sevda böyle yaşanır leyli, sessiz bir başına. Ayaklarıma dolanır bir ince.