Category : Karacaoğlan

karacaoğlan, karacaoğlan yazılar, karacaoğlan yazıları, karacaoğlan şiirleri, karacaoğlan aşk şiirleri, karacaoğlan kimdir, karacaoğlan sözleri, karacaoğlan kısa sözleri, en güzel karacaoğlan sözleri, karacaoğlan eserleri,karacaoğlan hikayeleri

Üryan Geldim Yine Üryan Giderim

Üryan geldim yine üryan giderim Ölmemeğe elde fermanım mı var Azrail gelmiş de can talep eder Benim can vermeğe dermanım mı var Dirilirler dirilirler gelirler Huzur-ı mahşerde divan dururlar Harami var diye korku verirler

İzin Ver Hey Ağam Ben De Gideyim

İzin ver hey ağam ben de gideyim Ah çekip de arkam sıra ağlar var Bakarım bakarım sılam görünmez Aramızda yıkılası dağlar var Coşkun sular gibi akıp durulma Kuru gazel* gibi esip savrulma Nerde güzel

Her Yanda Elif

İncecikten bir kar yağar Tozar Elif Elif diye Deli gönül abdal olmuş Gezer Elif Elif diye Elif 'in uğru nakışlı Yavru balaban bakışlı Yayla çiçeği kokuşlu Kokar Elif Elif diye Elif kaşlarını çatar Gamzesi

Hasta Düştüm Hey Ağalar

Hasta düştüm hey ağalar Halim bilmez dağlar şimdi Düşman gibi dost karşımda Zülüflerin bağlar şimdi Etmedim ahd ü zamanı Geçti mihnetin zamanı Yitirdim kaşı kemanı Gözüm yaşı çağlar şimdi Del'oldum kanman sözüme Dost hançer

Hakk’ın Kandilinde Gizli Sır İdim

Hakk'ın kandilinde gizli sır idim Anamın beline indirdin beni Ak mürekkep idim, kızıl kan ettin Türlü irenklere yandırdın beni Anamın karnında ben neler gördüm Yedi derya geçtim, ummana daldım Dokuz aylık yoldan sefere geldim

Güzel

Evvel bahar yaz ayları gelince, Bahçenin açılmış gülleri güzel. Yaktı beni Fadime 'nin bakışı, Zülüften ayrılmış telleri güzel. Elif 'i sorarsan nazlıdır nazlı, Esme 'yi sorarsan bir ala gözlü, Söylet Şerife 'yi bülbül avazlı,

Gördüm

Çıktım yükseğine baktım, Konup göçen ilin gördüm, Pazarın seyrana durdum Antakya'nın şarın gördüm. Yandı Çukurova yandı, Eli bazlı beyler indi, İndi alkuğular kondu, Akçadeniz gölün gördüm. Sevdiğimin adı Ayşe, Zülfüne sokar menevşe, Uğradım koca

Gidelim Bizim İllere

Gidelim Bizim İllere Kalktı deli gönül sürdü yürüdü, Gel oldu, gidelim bizim illere. Gözüm yaşı yeryüzünü bürüdü, Sel oldu, gidelim bizim illere. Yarim sensin dilberlerin iyisi, Gözüme görünmez dünya perisi, Şimdi bizim ilin kara

Karacaoğlan’dan Nasihat

Dinle sana bir nasihat edeyim Hatırdan, gönülden geçici olma Yiğidin başına bir iş gelince Anı yad ellere açıcı olma Mecliste ârif ol kelâmı dinle El iki söylerse, sen birin söyle Elinden geldikçe sen eylik

Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm

Vara vara vardım ol kara taşa Hasret ettin beni kavim kardaşa Sebep ne gözden akan kanlı yaşa Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm Nice sultanları tahttan indirdi Nicesinin gül benzini soldurdu Nicelerin gelmez yola

Bakalım Ne Yerine

Ela gözlü, nazlı dilber ! Koma beni el yerine. Altın kemerin olayım, Dola beni bel yerine... Hecine, gönlüm, hecine, Yiğide ölüm gecine, Al beni zülfün ucuna, Sallanayım tel yerine... Gel kız karşımda dursana, Şu

Bağlandı Yollarım Kaldım Çaresiz

Bağlandı yollarım, kaldım çaresiz Gayrı dünya bana aralandı, gel Derildi dertlerim, artsız arasız Üst üste dizildi, sıralandı gel Yârı görse idim haftada, ayda Sevip ayrılmaktan ne buldum fayda Azrail göğsümde, canım hay hayda Ciğerimin

Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber

Ala gözlerini sevdiğim dilber Sana bir tenhada sözüm var benim Kumaş yüküm dost köyüne çezildi Bir zülfü siyaha nazım var benim Ak ellere al kınalar yakınır Ala göze siyah sürme çekinir Dostu olan dost

Ağacın Eyisi Özünden Olur

Ağacın eyisi özünden olur Yiğidin eyisi sözünden olur İl için ağlayan gözünden olur Ağlama hey gözü yaşın sevdiğim Yavru keklik gibi kaynar eğlenir Mis kokulu yağlar ile yağlanır Sabah akşam türlü yazma bağlanır Eğip