Category : Hikaye Örnekleri

hikaye, hikayeler, kısa hikayeler, hikaye özetleri, hikaye yazıları, hikaye oku, çocuk hikayeleri, tüm hikayeler, hikaye örneği, hikaye örnekleri, en güzel hikaye örnekleri, kısa hikayeler, hikaye yazıları

Zincir

Zincir

İşsiz, güçsüz kaldığım gurbet ellerinde köşe pencerem, kendimce Abdülhak Hâmid'in "Kürsü-i temaşa *"sı yerine geçerdi. Yabancı memleketlerde bir kasabaya sokulup uzun süre yaşamaktaki ezginliğin ne olduğunu bilir misiniz? Beş, on gün çarşı sokak gezdikten
Zeytin Ekmek

Zeytin Ekmek

Genç, beyaz, gürbüz kadın, tıpkı zalim âşığının hışmına uğramış evvel zaman cariyesine benziyordu... Soluk basma entarisi parça parçaydı. Gür, kıvırcık, kumral saçları, mermer kadar beyaz omuzlarına dökülmüş, celladını bekleyen bir masum gibi, derin derin
Yükakı

Yükakı

Mehmet Efendi, on senedir kasabada oturuyordu. Köydeki tarlaları, bağları, bahçeleri ortak elinde kalmıştı. Aziz ahbabı Müftü Hacı Ali Efendi ile dertleşirken: — Hepsini yanmış, kül olmuş farz ediyorum. Artık dünyada bir tane olsun doğru
Yüksek Ökçeler

Yüksek Ökçeler

Aksaraylı Câbir Paşa'yı bir zamanlar tanımayan yoktu; zevcesi, Cennetmekan'ın gözdelerinden mi, hazinedar ustalarından mı ne imiş... İşin içyüzünü bilenler, o kolunda taşıdığı kat kat sırmaları Saraylı Hanımın sayesinde kazandığını; yani, düğün olmadan evvel el
Yuf Borusu Seni Bekliyor

Yuf Borusu Seni Bekliyor

Aksaraylı Câbir Paşa'yı bir zamanlar tanımayan yoktu; zevcesi, Cennetmekan'ın gözdelerinden mi, hazinedar ustalarından mı ne imiş... İşin içyüzünü bilenler, o kolunda taşıdığı kat kat sırmaları Saraylı Hanımın sayesinde kazandığını; yani, düğün olmadan evvel el
Yoldan Geçen-Nazlı Eray

Yoldan Geçen-Nazlı Eray

Günlerden Pazar Hava sıcak mı sıcak... Haziran ’m son günleri... Televizyon programlarında iş yok; sen hastanede nöbetçisin, üstelik bugün benim doğum günüm. “Yoldan geçen ilk öyküyü çevireceğim.” dedim kendi kendime. “Bakalım, ne çıkarsa şansıma!”
Yeni Bir Hediye

Yeni Bir Hediye

Yemekten kalkalı belki bir saat olmuştu. Karı koca, kahvelerini, her zamanki gibi yalının balkonunda içtiler. İçindeki şeyler silinmiş, süpürülmüş de sonra havaya mıhlanmış gümüş bir tepsiye benzeyen ay, her tarafı aydınlatıyor, dargın denize uzun
YATAKLI VAGON YOLCUSU – BEKİR SITKI KUNT

YATAKLI VAGON YOLCUSU – BEKİR SITKI KUNT

Bir ay izinle gittiği İstanbul'dan, karısı ve kızıyla, Ankara'ya dönüyordu. Hayatından memnundu. Uzun, (yahut izinle geçtiği için kısa), yarı güneşli, güzel bir sonbahar ayını, her dakikasından ayrı bir zevk alarak, bütün yüreğiyle sevdiği İstanbul'da
Yarın Diye Birşey Yoktur

Yarın Diye Birşey Yoktur

Kendimi hafifçe heyecanlı hissediyordum: Bir sürü sıgara içmiştim; son olsun diye bir tane daha yaktım. Bu biter bitmez yatağa girmeliydim: Yarın vücudum dinlenmiş, zihnim açık olmalıydı. Sigarayı içerken Hâmid’den ve mesela bir Davalaciro diskuru
Yarım Kalan Aşk

Yarım Kalan Aşk

Rasim, bir akşam okuldan döndüğü vakit, kendi ismine gelmiş bir zarf buldu. İçinde çiçekli bir kâğıt üstüne, şu satırlar yazılıydı: "Rasim Bey, ben sizi uzaktan uzağa seven bir genç kızım. Çok güzel olduğumu korkmadan
Yağmur

Yağmur

Gece yarısı çalan telefonla tepesi attı. Bir hanımına, bir kayınpederine söylene söylene yataktan kalktı. Önce banyo kapısına tosladı, ardından dümeni salona kırdı. Nihayet, sehpaya çarpıp sürahiyi devirdikten sonra telefona ulaşabildi. Geçen hafta hanımı güzelim
Ya Sabır

Ya Sabır

Gece yarısı çalan telefonla tepesi attı. Bir hanımına, bir kayınpederine söylene söylene yataktan kalktı. Önce banyo kapısına tosladı, ardından dümeni salona kırdı. Nihayet, sehpaya çarpıp sürahiyi devirdikten sonra telefona ulaşabildi. Geçen hafta hanımı güzelim
Vire

Vire

İki senedir Goça taraflarını alan, talan eden on altı bin kişilik Türk ordusundan şimdi, bu kalede yadigâr gibi, yüz elli asker kalmıştı. Onlar da işte iki yazdır padişahın gelmesini bekliyorlardı. Mutlaka alınacak olan "Kızılelma"nın
Velinimet

Velinimet

Geçen gün hava ne güzeldi! Logaritmacı Hasan'la Hürriyet Tepesi'ne gittik. Bomonti'ye kadar uzandık. Daha kış uykusundan uyanmamış sisli Kâğıthane'ye, mavi mahmur Haliç’e yükseklerden baktık. Hasan hemen Lâle Devri'ne dair hikmetler yumurtlamağa başladı. Damat İbrahim