Kabak Çekirdekçi
Fazlı Paşa yokuşunda akşam olurdu. Fazlı Paşa akşamla siner, çekilirken garip, ince bir ses bu sessizliği yırtar gibi çınlatırdı. – Kabak çekirdeği taze taze.
Fazlı Paşa yokuşunda akşam olurdu. Fazlı Paşa akşamla siner, çekilirken garip, ince bir ses bu sessizliği yırtar gibi çınlatırdı. – Kabak çekirdeği taze taze.
Elvanlarda ihtiyar bir kılavuz aldık. Köy kısmen yanmış, perişan, herkes fersiz ve şaşkın gözlerle kamyon denilen canavarın bir lüzum görüntüsüne bakıyordu. Herkesin ruhunda sonu.
Çivit gibi mavi göğün sarı toprağa değen uçlarından güneşin ulvî dalgaları köyü kıpkızıl sarmıştı. Gökte hiç bulut yoktu. Hava sıcak ve ağırdı; kızıl loşluğun.