Category : Diğer Yazarlar

Tüm yazarlara ait Eserleri ve yazıları bulabileceğiniz en güzel edebiyat ve söz sitesi

Yoldan Geçen-Nazlı Eray

Yoldan Geçen-Nazlı Eray

Günlerden Pazar Hava sıcak mı sıcak... Haziran ’m son günleri... Televizyon programlarında iş yok; sen hastanede nöbetçisin, üstelik bugün benim doğum günüm. “Yoldan geçen ilk öyküyü çevireceğim.” dedim kendi kendime. “Bakalım, ne çıkarsa şansıma!”
YATAKLI VAGON YOLCUSU – BEKİR SITKI KUNT

YATAKLI VAGON YOLCUSU – BEKİR SITKI KUNT

Bir ay izinle gittiği İstanbul'dan, karısı ve kızıyla, Ankara'ya dönüyordu. Hayatından memnundu. Uzun, (yahut izinle geçtiği için kısa), yarı güneşli, güzel bir sonbahar ayını, her dakikasından ayrı bir zevk alarak, bütün yüreğiyle sevdiği İstanbul'da
Tüten Ocak-Mehmet Türkan

Tüten Ocak-Mehmet Türkan

Güneş epey yükselmişti. Evin kapısındaki armut ağacı baharın ılık rüzgârıyla sallanıyor, beyaz çiçeklerin yaprakları döne döne bir kelebek gibi vere düşüyordu. Evin önü terk edilmişliğin izleriyle doluydu. Duvarlara kadar otlar bitmiş, tahtalar ve taşlar
Tokat-İlhan Tarus

Tokat-İlhan Tarus

O kenar mahallenin meteliksiz zibidisi, nasıl oldu da kasabanın en itibarlı avukatının suratına cümle âlemin ortasında o gürültülü şamarı indirdi? Bunu ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim. Rabbim düşmanımın başına vermesin: Koca kahve,
TAMİR EDİLEMEZ HATA – GUY DE MAUPASSANT

TAMİR EDİLEMEZ HATA – GUY DE MAUPASSANT

İki genç kadın, gölgesi bulvara düşen küçük bir parkın yanında karşılaştılar. Karşı karşıya gelince önce hafif bir tereddüt geçirdiler, sonra birbirlerini tanıdıkla­rıma emin olarak kollarını açtılar: —Raymond! —Matilt!.. Aynı mahallenin çocuklarıydılar. Beraber oynamışlar, aynı
TALKIN – REŞAT ENİS AYGEN

TALKIN – REŞAT ENİS AYGEN

— Hişt Ömer... Ömer... — Bağrı yanık Ömer... — Hişt kalksana be... Ömer heyy!... İki arkadaş, güvertenin bir köşesine kıvrılan, eski kaputlu, sıska suratlı, çok yorgun, çok bitik bir neferi dürtüklüyorlardı... Gece... Çıt yok.
Susuz-Nezihe Meriç

Susuz-Nezihe Meriç

Pencere yoğunlaşmış bir karanlığa açılıyor. Işıklar ve insanlar yedi bin kat aşağıda kaynaşıyorlar. Anılar, umutlar, özlemler de onlarla beraber. Yedi bin kat yukarda sadece karanlık var. Katkısız, koyu karanlık. Bu sükûndur Ali Bey için.
SÜSLEN BERBERİ – ÜMRAN NAZİF YİĞİTER

SÜSLEN BERBERİ – ÜMRAN NAZİF YİĞİTER

Dükkânımız, tramvay caddesine bakardı. Oraya bir kış günü getirilip bırakıldığımı hatırlıyorum. Gece yarısından beri yağan karın parkları, sokakları ve evleri örttüğü soğuk ve dondurucu bir kış günü. O sabah, okuldan eve yine haber yollamışlar
Sümüklü Böcek-Tahsin Yücel

Sümüklü Böcek-Tahsin Yücel

Sümüklü böcek hepimiz gibi bir böcekti. Ahım şahım bir böcek değildi öyle, dışardan bakanlar için hiçbir çekiciliği yoktu, yakışıklı bir böcek olduğu söylenemezdi. Ama pek çirkin de sayılmazdı, ufak tefek, kara kuru bir böcek
Son Yaprak-O. Henry

Son Yaprak-O. Henry

New York'un düşük kiraları yüzünden sanatçılarla dolu olan Greenwich Village'ında üç katlı bir binanın en üst katındaydı Sue ve Johnsy'nin stüdyoları. Amerika’nın iki ayrı ucundan gelen kızlar bir lo­kantada tanışmış ve ortak sanat zevkleri
ŞEYTAN – GUY DE MAUPASSANT

ŞEYTAN – GUY DE MAUPASSANT

Köylü, ölüm döşeğinde olan hasta kadının başucundaki doktorun karşısında duruyordu. Sessiz, olacaklara boyun eğmiş ama aklı hâlâ yerinde olan ihtiyar kadın, onlara bakıyor ve konuşulanları dinliyordu. Yaşlı kadın ölecekti; buna isyan etmiyordu. 92 yaşındaydı
SANDALCI DEDE-MUKADDER GEMİCİ

SANDALCI DEDE-MUKADDER GEMİCİ

Evlerine gelip giden bir adam değildi Sandala Dede ama sanki evlerinde yaşıyordu. Akıl danışılacaksa "Bir de Sandala Dede'ye soralım/' denir, kışlık odundan, zahmetle pişen her yemekten, turfanda meyve sebzeden Sandala Dede'nin payı ayrılır "Ah
Rehine_F.V.Schiller

Rehine_F.V.Schiller

Zalimler zalimi Diyonis’e gizlice yaklaşırken, Damon’un üzerinden bir hançer çıktı. Zaptiyeler onu hemen zincire vurarak kralın önüne çıkardılar. Canavar, kaşlarını çatarak gürledi: — Ne yapmak istiyordun, söyle, bu hançerle sen? — Zalim, memleketi kurtarmak