Mavi (Arif Nihat Asya)

Mavi Kayıklarla kayıkçılar Dalgıçlarla balıkçılar Bilirsin:ne ister,deniz! Kendini bu isteklerin: Yelkenlerin küreklerin Altına seriver, deniz! Balıkların,kandillerin Ne varsa olsun ellerin Bana mavini ver deniz!.

Ağıt… (Arif Nihat Asya)

Ağıt… Ağlayın, parmakları nur Sularından kınalı kızlarım Ağlasın Meraga göklerinden Meraga’ya bakıp yıldızlarım Yollara Kürşadlar uzanmış ölü Ağlasın Akülke, ağlasın Sütgölü Yiğitlerim uyur gurbet.

Kanatlar (Arif Nihat Asya)

Kanatlar Yaşamaktan mı yorgunum,bilmem Seni günlerce beklemekten mi? Yine yoldan geyik geyik sekişin Gün sönerken mi,ay batarken mi? Söyle:Memnun musun uzaklarda Yuvan aydın gönülcüğün.

Dağlar (Arif Nihat Asya)

Dağlar Çekmece’den Maltepe’den ileri Gitmemiş Sâdâbâd çelebileri Alem tepesine Alemdağ derler… Böyle bilmiş böyle yazmış eserler. Dağlar var karanlık, dağlar var beyaz. Korka korka.

Tanımadı (Arif Nihat Asya)

Tanımadı Türküm müjdeydi ülkeye Gezdim söyleye söyleye Bir gün söylemedim diye Türküm beni tanımadı Onlar bacım,onlar ağam Onlardır sevincim tasam Ahmet’im, Mehmet’im, Suna’m Güllü’m.

Fetih Marşı (Arif Nihat Asya)

Fetih Marşı Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın? Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!.

D-ııı (Arif Nihat Asya)

D-ııı Yatırırken bu sedef kakmalı şimşir beşiğe Neyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ’yı? Perdelerden taşırıp neyleri çığlık çığlık Neyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ’yı. Bir, ipekten ve köpükten.

Seni (Arif Nihat Asya)

Seni Sana vermiş veren sulardan ses Sana vermiş veren şiirden dil… Yaratılmışsın ayrı topraktan… Hamurun,toprağın bizimki değil! Saçların var,ki başka türlü sarı Gözlerin var,ki.