Öğrenim (Ahmet Oktay)
Öğrenim Hocan Bedri Rahmi -renkli güneşler bir iki kalın sözlük nakışlı veremler ve doğurgan aşklar yerdi bir oturuşta- çok kalabalık bir halk yüzüyle öldü;.
Öğrenim Hocan Bedri Rahmi -renkli güneşler bir iki kalın sözlük nakışlı veremler ve doğurgan aşklar yerdi bir oturuşta- çok kalabalık bir halk yüzüyle öldü;.
Kadınlar Çıkmazı Yarım bir aşk, yarım bir dudaksın sıkıntılı ikindi yağmurlarında her yeni erkekten sonra daha erkeksin tuzlu inciler dolu kuş uçmaz mavisi gözlerinin..
Bir Günün Sonunda Arzu Ne çok iz bedenimde senden: İki siyah haşhaş açtı düşlerinle ısırdığın omuzlarımda; göğsümdeki bu onmayan yara gözyaşının damladığı günden kalma;.
Ten Orda Yırtılır Karlı dağı tarttım ve söğütlerin gölgelediği dereyi. Eşittiler yeşim taşının oluştuğu ve bebeğin memeden kesildiği vakitlerde. Göreli nicelikler ama kim emin.
Eski Bakır Bir çığlığın içinde yakalıyorum seni Kaç kez İstanbulsu, Parıldayan, ısıtan, yakan bir alev gibi. Üstünde uzun, pis, yalnız sokakların yağmuru.. Odaların, merhabaların,.
Sırada Uzat saçlarını gecenin balkonundan isteğimin çok tüylü suyuna. Bir orman gecesinde bir kar gündüzünde, gördüm nasıl süzüldüğünü yırtıcı ölüm kuşlarının. Hadi uçsun memelerindeki.
Anı Yazdı gözlerimi yumduğumda, öğle sonrası; dayımdı dutu silkeleyen, çarşafın dört ucunda Dört kadın; herhalde komşu kızları; dedem de su çekiyordu kuyudan, Hamidiye’nin güvertesindeydi.
Anneler Günüymüş Pancurları dövdü tüm gece yağmur, şafakla açtım: dupduruydu gök. Çektim içime güllerin kokusunu, çoktan kesilmişti karşı koruluk yine de bekledim bülbül sesini..
Sözün Yurtluğu “Ne yazıyorsun?” diye soruyor geçen günkü çocuk: usulca açmış bir haşhaş çiçeği çitin yanında. Öğle sonunun dinginliğinde yankılanıyor soru. Yaşam böyle apansız.
Tuhaf Duygu Dolaşıyorum ne zamandır kalbimde bir gül kesiği; ıslak bir tülbent koy göğsüme emsin büyüyen o siyah lekeyi; çoktan döndüm gittiğim gurbetlerden yine.
Bütün Erkekler Ölür Çünkü gök sıkıntıyla ağar rüzgar buruşur, bir yaprak düşer ve kaçıyordur solgun mavilikte maviler ve al geyikler. İşte altın ve kara.
Kaç Kişiyiz Kendimizde Pavese, Malcolm Lowry. İkizlerim. Gece de sonsuz değil, kötülük de. Ben de denedim. Lav fokurdarken, gidip geldim delilikleri. Bin vampir besledim.
Kuş Mitingi Sonbahardan sonra ağaçlar Hep duman açar Ankara’da Saksılarda yeşil bir yalnızlık Uzayıp gider ev tutsaklığında Kış boyu rüzgârsız ve çiçeksiz Ne gün.
Sığınak .. Kaçıp sana saklanıyorum akşam oldu mu Sana dokununca mı denizleniyor masa Senin avcıların mı çok hayvanları kovalayan Sıkıntımın ormanında? Üç beş günümüz.
Beş Kuruşa Aşk Şarkıları Bir yalnızlık büyütürdüm saksıda kalandı çok eski günlerden bir bana yetsin, hıncımı arttırsın aşkımı pekiştirsin diye sevince. Günüydü, gelip durdu.