Yanlış Anka Destanı – Abdülkadir Budak
YANLIŞ ANKA DESTANI 3. Uzun bir öyküdür, anlatanı bulunmalı Bir dizeyle özetlenir: Koklanmayan gül üşür Ama açmalı onu, birazcık kanatmalı Şiiri, sevdayı içerir öykü.
YANLIŞ ANKA DESTANI 3. Uzun bir öyküdür, anlatanı bulunmalı Bir dizeyle özetlenir: Koklanmayan gül üşür Ama açmalı onu, birazcık kanatmalı Şiiri, sevdayı içerir öykü.
SİNCAN’DA BİR SOKAĞIN BALKONDAN GÖRÜNÜŞÜ Kendine bile açılmayan bahçenin kapısından Çocukluğumun yitik lale çalma girişimleri Korkuları görünüyor sokak adlı bu aynada Düşük ölçekli depremi.
SENİ BEKLEMEK Yaralı Bağdat’ım, Amerika’nın Şefkatli kollarında; bakar mısın sen? İşte böyle bir şeyim seni beklerken Kaç askerin ansızın kan dolar matarası? İntihar saldırısı;.
SANA BAKMAK Göğe bakmak gibi bir şeydi anlaşılan Açık mavi bir göğe, gündüz yıldızları olan Sana bakmak gölde kayık olmaktı Kış günü köy evinde.
SAĞLAMA Yalnızlık sessizlikte yapıyor sağlamasını Zehir sağlamasını yılanın çatal dilinde Bisiklet rüyasında çocukları görüyor Bisikletin sağlaması çocuk sevinçleriyle Giyotinin sağlaması kestiği boyunlarda Yokluğunun sağlaması.
MUHTEŞEM AYIPLAR Göğsümün yelkenini şişirecek bir rüzgâr Yüzüme çarpılacak bir kapı bulmalıyım Dışlanmak nasıl bir şey, öğrenmek için Ruh halini metale yenik düşen ahşabın.
KIRMIZI KAZAĞI GÜLTEN ABLANIN Evet öyle, alevden bir çıkıntı Uzun bir alıntı belki destandan Belki derin kuyulara salınan çıkrık Göle okyanus dersleri, fidana çınar.
KIRGIN, ARKANA BAKMA O şehrin salıncakları düşürdü çocukları İtfaiyecileri sözleştiler yangınla Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Elimi uzatamam kapı tokmaklarına Çarşafları kirli artık, yatamam.
KAYSERİ KAYSERİ Bana bir Kayseri bulun, kırık dalın ucundan Yere düşüp ezilmiş bir çiçeğe benzesin Su içen ata benzesin, kanat tazeleyen kuşa Ayna olup.
KADIN VE ŞEHİR Kara’ya bir denizden 1. O şehre bir daha gitsen Susuz kurbağa gidip göl olup dönsen Açık şehir, kapalı bir kadına Otobüsle.
KADIN VE NEHİR İkisi de sürükleyip götürüyor ne varsa Kadınla nehir arasında bir fark göremiyorum Buluşuyor bir anlam iki ayrı sözcükte Saçları omuzundan akıyor.
İMZASI GÜL İmgeydi gül, kan sızdıran yerinde Bahçıvan ekmeği bançe düşleri Uzun yol sürücüsü, otel kâtibi Kıskançlığın alfabesi örneğin Sözgelimi bir cinayet nedeni İmgeydi.
İÇİMDEKİ DANSINA ARA VERDİ İSPANYA Büyük Umutlar Caddesi’ndeki hiçbir ev benim değil Hindistanım yok benim, bende Nil kıyısı yok Adım yok afişinde çok tutulan.
HAYATTA BEN EN ÇOK ANNEMİ SEVDİM Can Yücel’e nazire Ona göre baştan beri iflâh olmaz biriydim Babam korkuydu bana, annem yürek serinliği En sevdiği.
GENÇ OZAN – Bu Mecnun Leylâ’sını değişmedi çöl kumuna Önce Leylâ’nın Adıyla Leylâ dedim, yanıt verdi yol tozu Gurbeti sınayan yolcunun yakasında Hancı tütün.